Şirinler Ne Çekti Be!
Sosyalist Ütopya mı, Masonik Alegori mi, Yoksa Sadece Bir Çizgi Film mi?
Bu tatlı mavi yaratıklar sosyalist mi, mason mu, Müslüman mı, uzaylı mı? Teori çok. Herkesin de kendine göre bir cevabı var. Şirinler üzerinden dünya komplolarına şirin bir bakış atmaya hazırsanız buyurun başlayalım yazımıza.
1958 yılında Belçikalı çizer Pierre Culliford, nam-ı diğer Peyo, tarafından yaratılan Şirinler, ilk kez bir çizgi romanda okurla buluştu. Mavi tenli, minik ve neşeli bu karakterler 1981’de televizyon ekranlarına taşındı ve kısa sürede dünya çapında fenomen haline geldi. Ancak bu masum görünümlü köy halkı, zaman içinde öyle teorilere maruz kaldı ki, çizgi film tarihinin belki de en çok “anlam yüklenen” yapımı oldular.
Şirinler ve Sosyalizm Arasında Bir Bağ Var mı?
Sosyal medya paylaşımlarında sıkça rastladığımız bir iddia, Şirinler’in sosyalizmi simgelediği yönünde. İddialara göre:
Köyde para yok, herkes üretime katkı sağlıyor ve ihtiyaçlarını ortak mülkiyetten karşılıyor. (Ben çizgi filmi seyrederken çocuk değildim ama aklıma bunlar niye para kullanmıyor diye bir düşünce de gelmemişti)
Herkes aynı kıyafeti giyiyor, iş bölümü net, eşitlik hâkim.
Şirin Baba’nın kıyafeti ve görünüşü Karl Marx’a benzetiliyor. Kırmızı şapkası da cabası.
Düşman Gargamel ise dini sembolize eden bir papaz kılığında, altın düşkünü ve materyalist biri.
Gargamel’in yardımcısı Azman ise ABD’nin peşine takılmış yancı ülkeleri temsil ediyor.
Üstelik “Smurf” kelimesinin İngilizce olarak “Socialist Men Under Red Flag/Father” (Kızıl Bayrak Altında Yaşayan Sosyalist Adamlar) şeklinde açıldığı bile öne sürülüyor. Her ne kadar bu açılım gerçekte bir kısaltma değil uydurma olsa da iddia oldukça yaygın.
ABD’de Yasaklandığı Doğru mu?
Şirinler, bazı dönemlerde ABD ve başka ülkelerde gerçekten de tartışmalara konu oldu. İsrail’de Ortodoks Yahudilerin yönettiği Bnei Brak kentinde, “Şirinler: Kayıp Köy” filminin afişinden kadın karakter Şirine’nin çıkarılması, “yerel hassasiyetler” sebebiyle alındığı söylenen bir karardı. Bu, Şirinler’in kültürel semboller üzerinden ne kadar farklı şekillerde okunabildiğinin bir başka örneği.
Masonluk, Din ve Diğer Komplo Teorileri
İtalyan araştırmacı Antonio Soro, Şirinler’in aslında mason localarına dair sembollerle dolu olduğunu savundu. “Şirinler, Gerçek Bilgi ve Masonluk” adlı kitabında, Şirin Baba’yı mason locasının büyük üstadı olarak tanımlıyor. Köydeki 99 erkek Şirin ise masonluğun derecelerini temsil ediyormuş. Gargamel de bu sırları dışarıdan çözmeye çalışan bir figürmüş.
Edebiyatçı Emre Taş, Şirinler İslam dünyasında üretilen bir çizgi film olsaydı nasıl olurdu sorusuna cevap arayarak, İslami değerlere göre yorumlamış. Alman basınında çıkan haberlere göre, Türkiye’de bazı TV kanallarında Şirinler “Müslümanlaştırıldı.” Şirin Baba’nın cuma namazına gittiği, müziklerin “La ilahe illallah, Allahü ekber” şeklinde uyarlandığı sürümlerden söz ediliyor.
Frig Başlığı Detayı: Ulusalcı Bir Okuma Mümkün mü?
Tüm bu tartışmalar bir yana, Şirinler’in kültürel kodları üzerinden daha sade bir okuma yapmak da mümkün. Örneğin, tüm Şirinler’in başlarında taşıdığı o meşhur başlık, Anadolu uygarlıklarından Frigya’nın geleneksel “Frig başlığı”na oldukça benziyor. Bu da eserde Fransız ulusalcılığının ve Avrupa’nın ortak kültürel mirasının izleri olduğunu düşündürebilir.
Peyo’nun Şirinler’e bu kadar derin anlamlar yükleneceğini öngörmüş olması pek mümkün değil. Ancak popüler kültürün doğası tam da bu: Masum bir hikâyenin altına, her izleyici kendi çağını, ideolojisini ya da korkularını yerleştirme eğiliminde. Belki de o küçük ve sevimli mavi Şirinler sadece “laylaylaylay” diyerek eğlenmek istiyordu; fakat biz, üzerlerine bolca anlam, teori ve tartışma yükledik.
Bir çizgi karakterin bile kültürel çatışmaların sembolü haline gelebilmesi, sanırım zamanımızın ironilerinden yalnızca biri.
Peyo’nun yıllar önce bir röportajda söylediği şu sözler kulağımda çınlıyor: “Çocukken resim yapmayı çok severdim. Ama aslında bütün çocuklar resim yapar; bazıları yetişkin, ciddi insanlar olmaya karar verirken, bazıları da büyümeyi reddederek çizgi romanlarla kalmaya karar verir.”
İyi ki büyümeyi reddettin, Peyo. Je suis reconnaissant.
Ve herkese… şirin şirinliklerle dolu bir yaşam dilerim.
Görsel linki: https://www.dn.se/kultur-noje/filmrecensioner/smurfarna-den-forsvunna-byn-av-kelly-asbury/