Bu metin, Ubuntu adı verilen bir Afrika felsefesini incelemektedir. Bu felsefenin özü, insanların birbiriyle bağlantılı olduğu ve bireysel refahın toplumun refahına bağlı olduğu fikrine dayanmaktadır. Metin, Desmond Tutu gibi önemli figürlerin Ubuntu'ya atıfta bulunduğunu belirtirken, kökenlerinin daha eskilere dayandığını vurgular. Çocukların şekerleri birlikte paylaştığı bir hikaye aracılığıyla Ubuntu'nun anlamını somutlaştırır ve felsefenin paylaşım, şefkat ve topluluk değerlerini yücelttiğini gösterir. Güney Afrika'daki yüksek suç oranlarının Ubuntu ile çelişip çelişmediği sorusunu gündeme getirir ve bunu tarihi sistematik ırkçılığın ve ekonomik eşitsizliğin sonuçlarına bağlar. Son olarak, bireyciliğin modern dünyada yol açtığı sorunlara dikkat çekerek, Ubuntu'nun birbirine bağlılık temelli çözüm potansiyelini düşündürür.
Benim, Çünkü Biziz; Biziz, Çünkü Benim
Ubuntu sözcüğünü duydunuz mu? ”Ben değil biz. Kazanacaksak birlikte kazanacağız.” İşte bu Afrika’yı kurtaran Ubuntu felsefesi. Bazı kaynaklar bu felsefenin Afrika’da yaşanan sömürgeci yapının ortadan kalkması için Desmond Tutu ve Nelson Mandela’nın önderliğinde ortaya çıktığından bahsediyor. Evet onların bu felsefeyi kullandıkları ve Afrika kıtasının s…
Share this post